28 Aralık 2016 Çarşamba

''Princess Leia'' Carrie Fisher hayatını kaybetti

Star Wars serisinde canlandırdığı Princess Leia karakteri ile milyonlarca insanın gönünde taht kuran Carrie Fisher ne yazık ki kalp krizinden dolayı hayata veda etti. Geçtiğimiz sene Bölüm 7'de rol alan sanatçı, Bölüm 8'in de çekimlerine de devam ediyordu. Carrie Fisher'a kendisinin şu sözlerini alıntılayarak veda ediyoruz. Hoşçakal Princess Leia...

''Her neyse, George geldi çekimlerin ilk günü. Elbiseye şöyle bir baktı, ve dedi ki: “Bu elbisenin altına sütyen giyemezsin”. Ben de “Tamam, dayanamıyorum, soracağım. Neden?” dedim. O da “Çünkü… uzayda iç çamaşırı yoktur” dedi. O kadar da inanarak söyledi ki. Sanırsın uzaya gitmiş, etrafa bakmış ve hiçbir yerde don, sütyen, tanga, içlik falan görememiş. […] George’a göre, açıklaması da şu. Uzaya çıkınca, ağırlıksız oluyorsun. Buraya kadar iyi, değil mi? Ama sonra vücudun genişliyor, fakat sütyenin genişlemiyor. Kendi sütyenin tarafından boğazlanıyorsun. Ben kendi payıma bunun müthiş bir ölüm ilanı olacağını düşünüyorum. O yüzden tüm arkadaşlarıma söyleyip duruyorum, nasıl ölürsem öleyim, gazetelerde şöyle yazsın istiyorum: Ayışığında sütyenim tarafından boğazlandım.”

*Son paragraf Geekyapar'dan alıntılanmıştır.

20 Aralık 2016 Salı

Blade Runner 2049'dan ilk tralier yayınlandı




Harrison Ford'un yıldızlaştığı kült yapımlardan 1982 yapımı Blade Runner'ın geri dönüşü oldukça konuşulan bir haberdi ve dün resmi olarak ilk fragman yayınlandı. Başrollerinde Ryan Gosling ve Harrison Ford'un olduğu Blade Runner 2049; 4 Ekim 2017'de vizyona girecek. Buyrun fragmanı:



Orjinal yapımın imdb puanı 8.2

DC'nin ilk komedi dizisi: Powerless

Birkaç ay önce duyurulan ilginç bir proje hakkında bilgi vermek istiyorum: 

          
           Dizi, süper kahramanlarla dolu bir dünyada süper gücü olmayan normal insanların yaşadıklarını konu alacak. Kadrosunda ise Vanessa Hudgens, Alan Tudyk, Danny Pudi ve Christina Kirk gibi isimler yer alıyor. The Office tarzında bir yapım olacağı düşünülen dizide, DC kahramanlarının olduğu bir evrendeki sigorta şirketinde yaşananlar anlatılacak ve süper kahramanların bulunduğu bir dünyada normal bir insan olmanın zorlukları yansıtılacak. Dizide Batman ya da Superman gibi yüksek ünü olan kahramanları göremeyeceğimiz açıklandı ancak evrendeki başka birçok karakteri göreceğimizi öğrendik. Daha önce Marvel'in fasükül-seri şeklinde aynı isimle böyle bir projesi olmuş. Bakalım bu tarzı küçük ekrana yansıtmaya çalışan Dc başarılı olabilecek mi?

Cüzdanları hazırlayın

Steam’in her sene itinayla düzenlediği ve iliğimizi kemiğimizi iştahla kuruttuğu geleneksel yılbaşı indirimlerinin tarihi nihayet belli oldu.Paypal UK’in Twitter hesabında paylaştığı bir görsele göre indirimler 22 Aralık’ta, yani önümüzdeki perşembe günü başlıyor. Yani geçen seneyle aynı tarihte. Ki bu da "Acaba Valve indirim tarihlerini bir standarda mı oturtuyor?" sorusunu getiriyor akla. Tarihin açıklanmasıyla birlikte bir süredir İnternette dolanan söylentiler de doğrulanmış oldu. Zaten bir süredir Steam’den bir şey satın aldığınızda gelen gizemli kartlar da etkinliğin çok yakın olduğunu çaktırmadan haber veriyordu bizlere. 

19 Aralık 2016 Pazartesi

Ünlü Anime Serisi Gintama’nın Live-Action Filminden Tanıtım Videosu Yayınlandı!








Son zamanlarda çıkan live action haberleri arasında en dikkat çeken filmin bu olduğu su götürmez bir gerçek. Geçenlerde paylaşılan görselleri ile de bu heyecan daha da arttı derken filmin resmi adresinde yayımlanan kısa bir tanıtım videosu bu heyecanı doruğa çıkaracak gibi.
Fragmanda sadece başrolleri görme fırsatını yakalıyoruz. Ayrıca filmde Benizakura arc’ın işleneceği zaten oyuncu kadrosundan belli oluyordu. Tanıtım videosuna bakarsak da bizleri ciddi sahneler bekliyor. Elbetteki de Gintama’nın esas tarzı olan komik sahneler de olacaktır ha ne dersiniz?

hayran yapımı homecoming

Geçtiğimiz haftalarda gösterilen fragman ile birlikte Spider-Man: Homecoming filmi için heyecanımız bir kat daha artarken hayran yapımı çalışmalar da gün yüzüne çıkmaya başladı.




Darth Blender yaptığı muhteşem mashup videosu ile öne çıkan isimlerden biri konumunda. 80’ler havası verdiği videosunda Turf Turf, The Incredible Hulk Returns, Condorman gibi yapımlardan faydalanan Darth Blender’ın çalışmasını aşağıda bulabilirsiniz.

yeni filmden konsept fotoğraflar

24 Mart 2017’de vizyona girecek olan Power Rangers filminden yeni fotoğraflar gelmeye devam ediyor. Bu kez yayınlanan kare ise merakla beklenen birine; Aslan, yarasa, kartal karışımı olan Goldar’a ait.

Filminin kadrosunda ise Bryan Cranston, Elizabeth Banks, Naomi Scott, David Denman, Becky G., Sarah Grey, RJ Cyler, Emily Maddison, Ludi Lin, Dacre Montgomery gibi isimler yer alıyor.


Kingpin'siz Homecoming

Daredevil’daki muhteşem Kingpin performansıyla gönüllerde taht kuran Vincent D’Onofrio’nun başka projelerde yer alma ihtimali üzerine sorular uzun zamandır sosyal medyada dolaşıyordu. Özelikle Daredevil’ın ikinci sezonundaki sürpriz ortaya çıkışından sonra Kingpin’in Defenders’ta yer alıp almayacağı soruları sorulmaya başlanmıştı. Bunun yanında Kingpin’in Marvel’da ortaya çıkışının Daredevil’in değil Spider-Man’in düşmanı olmasıyla olduğunu bilenler ise D’Onofrio’nun Spider-Man: Homecoming’de ya da devam filmlerinde yer alma ihtimali üzerine sorular soruyordu.
D’Onofrio Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada iki projede de yer almayacağını söyledi.

18 Aralık 2016 Pazar

'' How I Met Your Father'' Geliyor ! ama soru şu Gelmeli mi ?

 İlk önce ''How I met your mother'' ı izliyenler  diziyine kadar beğendiklerini ve her fırsatta ve ortamda överek dile getirirler ki haklılar ben de onlardan biriyim. Aslında filmdeki olay örgüsü ve kişiler bile bizden birileri. Günlük yaşamımızı çok güzel bir mizahla dile getirdiler . Özellikle de legan''wait for it'' dary Barney Stinson. Bizi gülüp geçiren yeri gelse bile üzmeyen Barney Bro'muzun ''HIMYF'' ' da yeri kesinlikle doldurulamaz. Şunu söylemekte gerek son 2 sezonunda inişli çıkışlı bir grafik yaşadı ve final bölümü fazla beklenen ilgiyi göremedi malesef bana kalırsa bu Father olayı fazla bir reyting veya ilgi çekiceğini sanmıyorum. Umarım bizi şaşırtmayı başarırlar...


      Size Legan'' wait for it '' dary bir video bırakıyorum iyi seyirler ...



17 Aralık 2016 Cumartesi

Ben Affleck: Daredevil filminden nefret ediyorum!


Şuan bulunduğumuz noktada geek yapımlarının küçük ekranda ve sinemadaki yeri ve önemi görüldüğü üzere en şaalı döneminde. Yıllar önce Daredevil filminin başrolünde bulunan Ben Affleck yıllar sonra sağlam bir itirafla hepimizin hemfikirliliğini resmi dilden açıklamış oldu. Umarız bu pişmalığını The Batman filmine güzel bir şekilde yansıtır. TimeTalks'a röportajda şunları söylemiş Ben Affleck:

“Yapmamın sebeplerinden bir tanesi en sonunda bu filmlerden birini yakalayıp, doğrusunu yapmaktı. İyi bir versiyon çıkartmaktı. Daredevil filminden o kadar nefret ediyorum ki. Netflix dizisi çok havalı şeyler yapıyor. Ben bizim için de karakterle buna benzer şeyler yapmamız çok mümkündü gibi hissediyorum. Ama asla doğrusunu bulamadık. Ben hep o filmlerden bir tanesini yapıp, doğrusunu bulmak istiyordum.”


How I Met Your Father için dügmeye ''bir kez'' daha basıldı

9 Sezon süren macerasını iki yıl önce beklenenden düşük bir şekilde sonlandıran How I Met Your Mother kuşkusuz birçok izleyeni tarafından özlenen bir yapım. Dizi bittiği zaman spin-off yapımına başlandığı haberlerini almıştık zaten. How I Met Your Dad isimli projenin pilot bölümü çekilmişti bile, ancak daha sonra birçok sebepten dolayı bir anda iptal oldu planlanmakta olan bu dizi. Bugün itibariyle gelen haberlere göre dizi tekrardan yapım aşamasına geldi ve pilot bölümü yazılmakta. Farklı bir arkadaş grubunun bu sefer anne merkezli anlatımında farklı oyuncuların oynayacağı dizinin hangi kanalda başlayacağı bilinmiyor ancak bu sezonun en çok konuşulan yapımı This is Us'ın yapım yönetmenleri koltuğun başında olacaklar ve HIMYM'ın yapımcıları ise danışman ve yapım yönetmeni konumunda duracaklar. Merakla beklemekteyiz.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Klişeden kurtulamayan film: İnferno


Ron Howard'ın yönetmenliğini yaptığı ve serinin üçüncü halkası olan İnferno, 14 Ekim'de vizyondaki yerini bulmuştu. Başrolünde yine Tom Hanks'i izlediğimiz filmin yan karakterinde bu sefer ise Felicity Jones'u görüyoruz. Ayrıca kadroda Omar Sy, Irrfan Khan, Ben Foster ve Sidse Babett Knudsen de var.
          Senaryo önceki serilerde yani daha doğrusu kitaplarda olan hikaye, çok çok başarılı. Dünyanın sonu olan klişe bir hikaye diyebileceğimiz olay örgüsünü insanlık üzerinden çok farklı boyutlarda yorumluyor. Ancak gelin görün ki filmde bu farklı hikaye güzel başlamasına rağmen, filmin sonlarına doğru klişenin doruklarına ulaşıyor. İstanbul'da geçen filmin sonunun, kitaptan farklı bir şekilde sonlanması da cabası. Yönetmenin tercihi doğrultusunda hikayede bir takım değişiklikler olması tabi ki de mantıklı ancak bu denli büyük değişimler kitabın okuyucuları tarafından filme karşı farklı ve olumsuz bir tavırda bulunmasına yol açıyor.

          Film sürekli bir koşuşturma halinde geçmesi, Tom Hanks'e büyük bir dejavantaj olmuş. Tom Hanks'in yaşlandığı gerçeğini fazlasıyla ortaya çıkaran bir duruma sebep olmuş. Ben Foster'ın canlandırdığı Zobrist ve Omar Sy'in karakteri Bouchard başarılı bulduğum iki karakter. Filmdeki ters yani şaşırtıcı karakter değişimi ise filmin başından beri anlaşılabilen bir durum olduğu için klişe bir hal halini almış. Spolier olduğu için bu olaya fazla değinmiyorum ancak dediğim gibi ben filmin başlarında böyle bir durum olacağını tahmin etmiştim.
          Sonuç olarak film beklentilerin altında bir yapım olmuş, çıtır çerez izlemelik filmden öteye gidemiyor ne yazık ki. Son olarak filmin imdb notu da; 6.3

13 Aralık 2016 Salı

Flashback Yorum: Fanboys


Yıl 1998; Star Wars fanı olan 4 arkadaş çocukluktan beri hayalleri olan George Lucas'ın evini görebilmeyi artık kafasına koymuşlardır. Amaçları George Lucas'ın evine girip daha vizyona girmeyen Episode I'i izlemektir ve bunun için uzun bir yolculuğa çıkarlar. Bunu da özellikle kanser hastası olan arkadaşları için yaparlar.

Fanboys gayet eğlenceli, macera filmdi. Uzun süren bir film olmadığı için insanı fazla sıkmadan sonlanıyor. Özellikle filmin içerisinde Star Trek ile Star Wars fanları arasında yaşanan atışmalar çok eğlenceli; çıtır çerezlik hoş bir film.

Star Trek'in Captain Kirk'i William Shatner, Star Wars'ın Prenses Leila'sı Carrie Fisher, Lando'su Biily Dee WilliamsSeth Rogen, Danny Trejo filmin ünlü konuk oyuncuları arasında. Başrollerde ise olarak Jay Baruchel, Sam Huntington ve Kristen Bell var.

http://www.imdb.com/title/tt0489049

Deadpool'a ödül geldi

Ayın 11inde gerçekleşen ve internet üzerinden hayranların verdiği oylarla belirlenen Critics’ Choice Awards’da sinemanın en iyileri ödüllendirildi. Gecede aksiyon filmi dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü Hacksaw Ridge’deki rolüyle Andrew Garfield alırken, aynı kategorideki en iyi kadın oyuncu ödülü Suicide Squad’daki rolüyle Margot Robbie’ye gitti. Marvel’ın en farklı süper kahraman filmlerinden Deadpool ise, yılın komedi filmi ödülüne layık görüldü. Başrol Ryan Reynolds da komedi dalında en iyi erkek oyuncu ödülünün sahibi oldu.

12 Aralık 2016 Pazartesi

Dunkirk'den yeni poster!

Kadrosunda Tom Hardy, Mark Rylance, Kenneth Branagh, Cillian Murphy, Fionn Whitehead, Aneurin Barnard, Harry Styles, James D’Arcy, Jack Lowden, Barry Keoghan, Tom Glynn-Carney gibi isimleri bulunduran Dunkirk filminden yeni bir poster paylaşıldı.
Yönetmenliğini Christopher Nolan’ın yaptığı film 21 Temmuz 2017’de vizyona girecek.

8 Aralık 2016 Perşembe

Bilim Kurgu sinemasının yapı tası: Star Trek TOS

             -''Işınla beni Scotty!''

          Bilim kurgu sineması çok ilginç bir mecra. Hikayesi bitip tükenmeyen, kazdıkça sonu bir türlü gelmeyen bir sonsuzluk da diyebiliriz. E sonuçta uzay söz konusu olunca sınırsız bir şey geliyor gözlerimizin önüne.  Neyse efenim, çocukluğumdan beri hep duymuşumdur  Star Trek veya Star Wars filmlerini,  1999 yılında yeni serinin başlangıcı Star Wars: Bölüm I Gizli Tehlike’yi sinemada izleyişimle bu evrenlere resmi olarak giriş yaptığımı söyleyebilirim.  İlginç olana gelirsek eğer; Star Trek’i de ilk olarak Turist Ömer Uzayda filmi ile duymuş olmam en yüksek ihtimaldir. Midas’ın kulakları misali Spock’ın kulaklarının ünü bunda büyük bir etkisi var.
          Her neyse Star Wars evreninin birçok yapımını izledikten sonra aklımın bir köşesinde duran Star Trek evrenine de girmek istemiştim ve geçtiğimiz yıllarda bu hareketime resmi olarak başladım. İlk olarak 1966 yılında yayınlanmaya başlayan Star Trek dizisi ile başlıyor  tabi ki bu evren. Gene Roddenberry’in muhteşem bir kafasıyla yaratılan bir başyapıttır bu dizi.  1960’larda siyasi olarak karışık bir Amerika’da, karışık bir dünyada, adamın biri çıkıyor ve her bölümde farklı bir hikaye tarzında( ki böyle olması hikaye çeşitliliğini arttıran bir faktördür yani normal bir dizi tarzına göre daha fazla konu isteyen br tarzdır.) uzayın bilinmeyenlerini, uzayın derinliklerini anlatmaya başlıyor. Yıl 1966, düşünün. Örnek verirsem; Kaptan Kirk’in siyahi Uhura ile öpüştüğü sahne tv tarihinde ilk kez bir beyaz ile siyahi insanın öpüşmesidir. Ki insanlar tarafından tepki ile karşılanmıştır. Böyle bir dünya düşüncesi içerisinde her bölümde farklı bir yaratıcılık farklı bir kafa ile bilim kurgu yapıtlarının temel taşını oluşturan muazzam bir dizi ortaya çıkmıştır. Bana kalırsa hala bu sektördeki yapımlar, Star Trek The Original Series’in ekmeğini yemeye devam ediyor.



          Dizi 3.sezonu itibariyle son bulmuştur, reytinglerin düşük olması sebebiyle kanal tarafından beklenilenden erken bitirilmiştir. Dizinin konusuna dair çok detaya girmeye gerek duymuyorum ancak genel olarak; USS Enterprise gemisi mürettabatının uzaydaki maceraları anlatılmakta, geminin kaptanı Kaptan James Kirk iradesi ile ön plandayken, ikinci kaptan Mr.Spock ise mantığıyla ön plandadır. Doktor McCoy, Uhura, Sulu, Scotty ve Chekov da yan roller olarak bu iki ana karakterimizin çevresinde bulunmaktadır. Diziyi, dizinin 1960’da çekildiğini akılda tutarak izlemek gerekli bana göre. Çünkü arada 50 yıllık bir fark olduğundan bize garip gelen birçok şey var dizide. Kirk’in her bölümde farklı bir kıza asılma, romantik bakışmları özellikle dizide bulduğum en itici özellik. Bazı bölümlerde Sulu, Chekov gibi karakterlerin olmaması da benim adıma sürekliliği bozan bir şey. Dizinin görsel efektleri 1960 yılına göre bence çok çok başarılı. Şu zamanda bile izlenebilir derecede bir görsel efekt var karşımızda. Neyse dizi 3.sezonda sonlanıyor ancak daha sonra tam 10 adet Star Trek filmi çıkıyor.. Yeni filmleri de eklersek 13 oluyor bu sayı. Wikidepia'dan alarak şuraya sıkıştırıyorum filmleri;


          1966 yılında başlayan Star Trek evreni filmlerin yanı sıra farklı hikayeleri konu edinen dizileriyle de devam etti yolculuğuna. Orjinal seriden sonra animasyon dizisi yayınlandı. Animasyon dizisi 1 yıl sürdü. Star Trek fanlarının heralde orjinal seriden sonra en sevdikleri seri olan Star Trek: The Next Generation ise 7 sezon sürdü. X-men'de Charles Xavier olmadan önce Patrick Stewart bu dizinin başrolünde oturup, Cap. Picard rolünü oynamıştır. Daha Sonra Star Trek: The Deep Space Nine, Star Trek: Voyager ve Star Trek: Enterprise dizileri tv ekranında Star Trek evrenini sürdüren diziler olmuşlardır. Yakın zamanda da yeni bir Star Trek dizisi olan ''Star Trek: Discovery'' yayın hayatına başlayacaktır. 2009 yılında da J.J. Abrams harika bir dokunuşla yeni bir Star Trek serisi başlatmıştır. İlk iki filmi muazzam olsa da serinin üçüncü filmi sıradanlaşmış bir yapımdır.




          Yazıyı bitirmeden önce Star Trek: The Original Series'den favori bölümleri eklemek isterim. Tüm diziyi izlemek istemezseniz nacizane şu bölümlere bir göz atın derim. Zaten her bölümde farklı bir hikaye olacağı için seçmece izlemenizde bir sıkıntı olmaz. Yanına da bölümlerin imdb puanlarını yazdım. Arasında favorim Mirror, Mirror bölümüdür. Muazzam bir paralel evren temalı bölümdür.

                                               
     - 01x14 Balance of Terror 9.0
     - 01x22 Space Seed 8.9
     - 01x28 The City on the Edge of Forever 9.3
     - 02x04 Mirror, Mirror 9.2
          

2 Aralık 2016 Cuma

Geek Nedir?


                   Geek nedir? Ne kadar doğru biliyoruz? Hatta biliyor muyuz?

          Geek ingilizce karşılığı, eski düşünceyle bilgisayar işlerinden anlayan veya teknik konuları hakkında bilgisi olana denmektedir.Diğer bir anlamı ise İngilizcedeki kelime anlamıyla herhangi birşeyden veya beklemeden ötürü heyecanlanmak anlamına gelmektedir. Türkçe olarak ise bu bize sosyal aktiviteleri ve hayatları fazla derin olmamakla birlikte dikkatlerini veya hobilerini ağırlıklı olarak derin konulara ve yöntemlere ( kitap okumak , Bilgisayar, Bilim, film, oyun, astronomi vb.) gibi konulara yönlendiren kişi veya kişilerdir. Şöyle diyebiliriz. Bir cafe de arkadaşlarınızla oturuyorsunuz ve havanın ne kadar güzel olduğundan bahsediyorsunuz. Aradan bir arkadaşınız çıkarak havanın güzelliğini Astronomik bir deyimle anlatmaya çalışacaktır. Evet işte o , o bir Geek. Çöplük gibi görünen bilgiyi aslında bir hortuma çeviren kişidir.

          19. Yüzyılda bulunan bu kelime aslında 'fool, mad, silly'  yani aptal kelimesinden türetilmiştir. Nasıl ve niye türetilmiş tam olarak bilinmiyor ama bilinen o ki zamanla kökündeki anlamdan kurtulmayı başarmıştır. Geek aynı zamanda yorum yapmaktır ki burada devreye bizler yani Geekler devreye giriyor. Bazı insanlar sadece çizgi romanlarla bağdaşlaştırıyor ama Geek aslında çok kapsamlı bir eleştireldir.


          Son olarakta Geek ile  Nerd ( inek , çok çalışkan kimse) arasındaki farkı güzel bir örneklendirme yapacağım. Örneğin üniversitedesiniz ve 2 tane ev arkadaşınız var. Birinin adı Geek diğerinin ise Nerd. Geek vaktinin  bir kısmını bilgisayar veyahutta kitap okumaya ayırsada sizinle bereber dışarı çıkıp çay-kahve veya diğer sosyal aktiviteleri yapabilmektedir. Ama Nerd ise 7/24 evde olan ve sosyal aktivitesi sıfırın altında olan , sosyal aktiviteleri vize ve final haftasında not dağıtmak olan ve 24 saatin 16 saatini ders çalışma kapasitesine sahip robotik insanlardı. Yani siz siz olun Nerd değil, Geek olun.



Yakında bereber Geeklemek dileğiyle,

Geek kalın.

1 Aralık 2016 Perşembe

Hint sineması ile derdi olanlar; Neden Bollywood?

          Hint sineması dendiğinde aklımıza Bollywood gelir. Ancak Hintlerin sinema unsuru bununla sınırlı değildir. Bollywood yanı sıra Kollywood, Tollywood ve diğer yerel şirketlerde iyi işler çıkarmaktadır. Bollywood'un aksine bu şirketler yerel halka hitap etmektedir bu bölünmesinin nedeni de eğitim düzeyindeki orantısızlık yanı sıra konuşulan dilin birkaç hatta onkaç olmasıdır.haliyle hitap edilecek toplum da bölünmüş ve uluslararası niteliğe sahip olan ise Bollywood olmuştur. Uluslararası nitelik dediğimiz ise alternatif dil çekimlerinin yapılması ve seneryo itibari ile daha ağır (eğitim düzeyi düşük Hint halkına nazaran) olmasıdırbu da diğer ülkelerde daha izlenip anlaşılabilir bi gerçeği ortaya çıkarır; tamamen evrensellikle ile ilgili olmak.





          Bollywood filmleri 3 ila 3,5 saat sürmektedir bunun nedeni ise uluslararası kendine has dans ve müziklere yer vermesidir. bu tarzı benimseyen diğer hint sinema sektörlerine nazaran Bollywood'dur. diğer yerel şirketler filmlerinde bunu fazla kullanmazlar nedeniyse yine manidar (o derece). Hindistan'da dans ve geleneksel müzik olgusu toplum için çok önemlidir. Her sanatçının dans eğitimi alması ve bunu kullanması sözlü bir kural halini almıştır. Yalnız son birkaç yılda Bollywood'da bunun farkına varmış olmalı ki izleyiciyi sıkmamak için yöresel danslarını batı tarzı ile harmanlayarak buna müziklerde dahil daha izlenebilir daha keyif verici bir hale dönüştürmüşlerdir. Hatta yapım film gösterime girmeden önce soundtrack yayınlayarak izleyici tepkisini ölçerek bun dans ve müzikleri değiştirebilmektedir. 


          Aslında özenilmiş isimle alay konusu olan Hint sineması sanıldığı kadar küçük görülecek değersiz değildir. Hatta Hint sinema endrüstrisi Hollywood'dan sonra dünyanın ikinci büyük endrüstrisine sahiptir ve ilk sinema gösterimi yapan Asya ülkesidir. Bu yazıyı okuyan herkesin izlediğini varsaydığım (izlemediyseniz çok şey kaçırdınız) 3 idiots, Slumdog millionaire, Taare zameen par, Barfi, Benim adım Khan gibi ödüllü ve başarılı yapımlar adından söz ettirerek sektörün kalitesini kanıtlamışlardır. Hatta daha dün izlediğim (bu yazıyı yazmaya karar verdiğim...) PK (Peekay) (imdb 8.7) yanlış bilmiyorsam sarhoş anlamına geliyor Hindistan'daki onlarca dil, din ve kültürel zenginliği trajikomik şekilde eleştirirken bunu kimsenin yargılarına ve düşüncelerini ezmeden, zarar vermeden sorgulayan seneryo ile kurgu Aamir Khan ve Anushka Sharma'nın oyunculuk yetenekleri ile üst rafları hak eden kesinlikle tavsiye edebileceğim Bollywood fil listeme eklediğim bir film.