2012 yılında DC, Green Arrow karakterini Arrow adıyla ekrana taşıdı ve ardından The Flash, Supergirl ve Legends of Tomorrow ile ekranını büyütmeye başladı. Ayrı bir kanalda da Gotham dizisine düğmeyi bastı. Marvel ise Agents of Shield ile işin iç yüzünü anlatmaya başlayarak, Agent Carter ile de bir flashback hikayesi anlattı. Netflix ile işbirliği kuran Marvel, Daredevil, Jessica Jones ve Luke Cage ile bambaşka bir şekilde, sokak seviyesindeki karakterlerini ciddi ve sert bir şekilde küçük ekrana uyarladı. Ve sırada da Iron Fist, The Defenders ve The Punisher var.
Arrow, ilk iki sezonuyla küçük ekranda kendisine karşı başka benzer bir yapım olmamasını iyi kullanarak bizleri tatmin edebilirken, geçtiğimiz sezonuyla da illallah ettirdi. The Flash ise Arrow'a nazaran daha bilim kurgu-vari konusuyla daha fazla sükse yarattı diyebiliriz. Supergirl ise ilk sezonunu CBS kanalında başarısız bir şekilde geçirirken, ikinci sezonuyla CW kanalına taşınarak Arrowverse evrenine katıldı. Ve böylece bir nebze daha izlenebilir bir yapım haline geldi. Legens of Tomorrow ise bu yapımların arasında en az izlenen dizi olarak kendine yer edindi . FOX kanalında yayınlanan Gotham dizisi ise bizlere Komiser Gordon'ın gençliğini, Bruce Wayne'in çocukluğu ve Gotham'ın kötülerinin oluşumunu göstermeyi; düz bir Amerikan polisiyesi tarzında seçti.
Marvel küçük ekrandaki en doğru işini Netflix ortaklığı ile yaşadı diyebiliriz. Daredevil iki sezonuyla büyük beğeni toplarken, Jessica Jones ve Luke Cage de benzer tarzlarıyla tutunmayı başardı. Sokak seviyesindeki kahramanlarımıza İron Fist eklenecek ve hepbir olarak The Defenders ile bizlerin karşısına çıkacaklar.
Sonuç olarak çizgi roman yapımlarının sinemadaki başarısı, küçük ekranda da devam ediyor. Ve bu saydığım yapımlara daha çok dizi eklenecek gibi. Ve bizler de merakla takibe devam edeceğiz tabi.